SOSYAL BİLGİLER
 
  İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ
  İKLİM ÖZELLİKLERİ
  BİTKİ ÖRTÜSÜ
  KARADENİZ İKLİMİ
  AKDENİZ İKLİMİ
  KARASAL İKLİM
  İKLİM TİPLERİ VE DOĞAL BİTKİ ÖRTÜSÜ
  YER YÜZÜNDE BAŞLICA İKLİM TİPKERİ VE DOĞAL BİTKİ ÖRTÜSÜ
  TÜRKİYE İKLİM HARİTASI
  İKLİM ŞARTLARI
  Ziyaretçi defteri
  Haberler
Haberler

Deutsche Bank'tan kutlama
Temel Elcivan tarih 28.12.2010, 16:00 (UTC)
 Alman bankası Deutsche Bank, Almanya´da TüRk müşterileri için 2 yıl önce başlattığı ‘Bankamız' projesinin 2'nci yılını, Krefeld'de düzenlenen etkinlikle kutladı. 500 davetli ve Deutsche Bank yetkililerinin hazır bulunduğu etkinlikte, İsmail YK ve Yurtseven Kardeşler konser verdi.


Detsche Bank'ın Krefeld ve Mönchengladbach şubelerinin ev sahipliği yaptığı ve Krefeld Kaya Plaza'da düzenlenen gecede, Deutsche Bank ‘Bankamız' Projesi Genel Müdürü Ergün Akıncı, Deutsche Bank Krefeld Bölge sorumlusu Sabine Scheftinger, Düsseldorf Başkonsolosluğu Ticaret Ateşesi Recep Aslan ve davetliler hazır bulundu. Geceyi Köln Radyosu spikerlerinden Evren Şekerci, sundu. Banka çalışanları ile müşterilerin bütünleştiği gecede, Krefeld ve Mönchengladbach şubelerinde görev yapan Türk danışmanlar davetlilere tanıtıldı.


Duetsche Bank'ın hazırladığı Türkçe film davetlilere izletilirken, ilerleyen saatlerde davetliler için tombala çekilişi yapıldı ve açık büfeden yemek ikramı sunuldu. Davetliler arasında 3 talihli, çekilişten 200, 400 ve 600 Euro'luk Türkiye tatil hediyeleri kazandı. Folklor grubunun da gösteri yaptığı gecede, bir ara Ergün Akıncı ve Alman yetkililer, salonda halay çekenlere eşlik etmeleri alkış aldı. Kısa konuşmasına Türkçe ‘İyi akşamlar' diyerek başlayan Deutsche Bank Krefeld Bölge sorumlusu Sabine Scheftinger, ‘Bankamız' projesiyle 2 yıldan bu yana güzel bir beraberlikleri olduğunu anlatırken, “Sizlerle birlikte daha da büyümek istiyoruz” diye konuştu.


Projenin Genel Müdürü Ergün Akıncı, Deutsche Bank'ın Türk müşteriler için yaptığı ve bundan sonra yapacağı hizmetleri şöyle anlattı:
“Bankamız Projesi' için seçtiğimiz pilot bölge Krefel ve Mönchengladbach şubelerinin, elde ettikleri başarılar doğrultusunda, Almanya geneline yayılma ve bankamızı büyütme kararı aldık. İki yıl önce 13 şubede, 26 Türk danışmanımızla harekete geçmiştik. Şu an geldiğimiz nokta, böylesi bir hizmete ihtiyaç olduğunun somut bir göstergesidir. Bugün 52 şubemizde, toplam 105 Tük danışmanımızla, siz müşterilerimize büyük bir keyifle hizmet vermekteyiz. 2 yıl gibi çok kısa bir sürede, bunu gerçekleştirmiş olmanın gururunu yaşıyoruz. Almanya'da Türk bankaları dahil, hiç bir banka bizim haricimizde, bu kapsamda Türkçe hizmet vermemektedir.Dünyada başlayan finans krizi nedeniyle diğer bankalar elaman alımını durdurup tasarrufa giderken, biz yeni elaman almaya ve büyümeye devam ediyoruz. 2009 yılın içinde bankamız, hizmet verdiği şube sayısını ve Türk danışman sayısının. Böylelikle, bu hizmeti Almanya'nın her köşesine yani sizlere ulaştıracağız.Deutsche Bank'ın 250 bin civarında Türk müşterisi bulunuyor. Bunların 50 bini Bankamız projesi olarak 52 şubemizden hizmet vermekteyiz.”


Akıncı, Türkçe konuşan danışmanlarıla yetinmeyip, banka kartlar üzerine nazar boncuğu motifi ve kredi karların üzerine İstanbul motifi koyduklarını söyledi. Ergün Akıncı, “Bunlar Deutsche Bank'ın 137 yıl sonra değiştirdiği motifler oldu” dedi.


Ergün Akıncı, bir süre önce yeni müşterileri olanlara milli takım forması hediye ettiklerini belirttirken bundan sonra müşteri olacaklara benzer hediyeleri olacağını söyledi. Gecenin son bölümünde ünlü sanatçı İsmail YK ve Yurtseven Kardeşler, Deutsche Bank davetlilerini coşturdu. Sahneye çıkan İsmail YK, son albümünden okudugu şarkılarla izleyenleri coştururken, kendisine eşlik eden danscı kızlar da özellikle erkek izleyicilerin yüreklerini hoplattı.İsmail YK'nın ardından Yurtseven kardeşler, geç saatlere kadar davetlileri eğlendirdi.

 

Elim karşımdakinin saçının teline değmeli
Hakan Gence tarih 28.12.2010, 15:52 (UTC)
 İsmail YK (30), hayatımıza 2004’te çıkardığı ilk albümüyle girdi. Robocop’u andıran kıyafetleri, dansları, şarkı sözleri ve klipleri gündeme oturdu. Eleştirilere rağmen büyük bir kitleyi peşinden sürükledi. ılk albümü “şappur şuppur” 950 bin sattı. Konserleri doldu taştı. “Bas Gaza” şarkısı Euro 2008’de A Milli Futbol Takımı’na destek olmak üzere hazırlanan reklam filmi için yeniden uyarladı. Oyuncak bebekleri bile yapıldı. şimdi İsmail YK 1.5 yıl aradan sonra dördüncü albümü “Haydi Bastır” ile karşımızda. Bu sefer albümünü kendi plak şirketi Musicom’dan çıkardı. Albüm çıktığı ilk hafta 70 bin sipariş alarak bu senenin çok satanları arasına gireceğini gösterdi. Biz de, Sivas’tan Almanya’ya göç eden bir işçi ailenin 5 çocuğunun en küçüğü olan İsmail YK ile kendine özgü Türkçesiyle yeni albümünü ve aşk hayatını konuştuk.


* 15 şarkının 13’ünün söz ve müzikleri size ait. Enstrümanları da siz mi çaldınız?

- Evet. Keman, yaylı tambur, bağlama, ud ve gitar gibi pek çok aleti çalmayı biliyorum. Piyano ve gitarın eğitimini erken yaşlardan itibaren almaya başladım. Aslında müzikte pek kurallara takılmıyorum. Ritmin ve müziğin bana çizdiği rotadan yararlanıyorum.

* “Çılgın” isimli şarkınızda Facebook konusuna girmişsiniz...

- Biliyorsunuz son dönemde herkes Facebook ile ilgileniyor. Orada kendine arkadaş buluyor, eski dostlarına ulaşıyor. Bu durum çok hoşuma gitti.

* Sözleri yazmak için Facebook’a üye oldunuz mu? Belki gizli bir profille...

- Hayır üye değilim. Olsam da zaten gizli profille olmazdım. Benim gizlim saklım yok. Her şeyim ortada (Gülüyor).

* Sözlerde aradığı aşkı internetten bulan bir adamı anlatıyorsunuz. Siz hiç internette aşk yaşadınız mı?

- Yok. Herkesin tarzı farklıdır.

* Peki sizin tarzınız nasıl?

- Elim karşımdakinin saç teline değmeli. Gözlerinin içine bakmadan birine ısınamam.

* Geçen albümde “Bas Gaza”yla çıkış yaptınız. Bu sefer “Haydi Bastır” diyorsunuz...

- Geçen şarkım, arabanın gazına basmayı anlatıyordu. Bu sefer genel bir bastırma durumu var. “Haydi Bastır”, her konuya uyarlayabileceğiniz bir parça. Mesela futbol takımları için söylenebilir. Ya da sevgilinizi bu şarkıyla çağırabilirsiniz.

* Sizin şarkı sözleriniz dinleyiciye ne veriyor?

- Sözlerimde dostluk ve barış temalarını kullanarak insanlara akıl vermiyorum. Politikayı da şarkıların içine katmıyorum. Eğitim alıp kendini geliştirmek isteyen varsa kitap okusun, internete girip araştırma yapsın. şarkılar ve albümler dinleyicileri eğlendirmek içindir. Benim şarkılarım daha çok aşıklara hitap ediyor.

* Her albümde bazı şarkı sözleriniz eleştiriliyor. Sanki bu sefer biraz daha dikkatli davranmışsınız...

- “Allah Belanı Versin” şarkısının eleştirileceğini tahmin etmiştim. Ama “Bas Gaza” sürpriz oldu. Bu albümde öyle bir şey olacağını zannetmiyorum. Pek çok detaya çocuklara kötü örnek olmamak için dikkat ediyorum.

ŞARKILARIM ASLINDA BİR SENARYO

* Albümün tarzı için ne diyebiliriz?

- İçinde pop, rock ve R&B gibi çok farklı tarzlar barındırıyor. “YK” tarzı bir çalışma oldu diyebiliriz. Serbest müzik yaptım.

* Serbest müzik ne demek? Biraz açabilir misiniz?

- Serbest takılıyorum. Altyapılarda rock, pop ve R&B bir arada olabilir.

* Şarkılarınızın sözleri ne kadar sizi anlatıyor?

- Tabii hepsi benim hikayem değil. Hayal etmeyi seviyorum. Aslında bütün şarkılarım bir senaryo. Ben de kendimi bir senarist gibi hissederek bu albümü tamamladım.

* Her albümde bazı şarkılarınıza eşlik eden bir kız vokali var. Kim o kız?

- En büyük abimin kızı Dila. “şappur şuppur”u söylediğinde 13 yaşındaydı. şimdi 19 yaşına geldi. Bu albümde de yine vokalleri o yaptı. ıleride ona da albüm yapabiliriz.

* Sizce neden bu kadar seviliyorsunuz?

- Anne ve babalar çocukları sevdiği için, gençler onların duygularına tercüman olduğum için seviyor olabilir.

* Yakışıklılık bir etken değil mi?

- Pek zannetmiyorum. Sonuçta ben manken değilim. Ama tabii zevk meselesi.

* Bir de size burun kıvıran bir kitle var. Ama gizli gizli dinliyorlar...

- Onların kendiyle ilgili kompleksleri olabilir. Kültürlü bir insan ne dinlediğini çekinmeden söyler.

ÖPÜCÜK SESİMİ KARŞI TARAF DUYAR

* Özel hayatınızda nasılsınız?

- Göründüğüm gibi çılgın değilim. Sahneyle özel yaşantımı iyi ayırıyorum.

* Nasıl bir aşıksınız?

- Her insan gibi. Özellikle romantik olmaya çalışmam.

* Kendinizi seksi buluyor musunuz?

- Her gün kendimi gördüğüm için fiziğime alıştım. Seksi de olsam farkında olmuyorum.

* Bir şarkınızın ismi “Öptüm mü Tam Öperim”. ıyi öpüşür müsünüz?

- İçten ve yürekten öperim. Öpücük sesimi karşı taraf duyar (Gülüyor).

* Sizi hiç sevgilinizle görmüyoruz. Aşk hayatınız nasıl gidiyor?

- Aşk demeyelim ama 7 ay önce birlikte olduğum bir bayan vardı.

* Yaşadığınız aşk değilse neydi?

- Yani aşk komasına girmedim. Zaten şu an hayatıma birisi girerse ikimiz de mutsuz oluruz. Çünkü bu iş bir fantezi işi. Ve ben fantezilerimle baş başa kalmalıyım.

* Beğendiğiniz birini nasıl tavlarsınız?

- Hiç düşünmemiştim, sorulara bakılırsa sizin de fantezileriniz güçlüymüş. Herhalde sohbet ederek tavlarım.

* Kendinize bakar mısınız?

- Ben kendime bakmazsam bana kim bakar. Bu yüzden bakıma özen gösteriyorum. Ayda bir cilt bakımı yapıyorum. Bazen spor yapıyorum. Solaryuma giriyorum. Ama güneşte yandığım zaman daha uzun süre bronz kalıyorum.

* Şarkı sözleriniz genelde gece kulüplerinde geçiyor. Siz geceleri çok gezer misiniz?

- Nadir çıkıyorum ama eğlenmesini biliyorum. Kurtlarımı daha çok şarkı sözleri yazarak döküyorum.

ZİNCİRLER VE ÇİZMELER ARTIK YOK

Kıyafetlerimi aldığım belli mağazalar var. Bazen ben üzerlerinde değişiklik yapıyorum. Mesela kolunu kestirip farklı bir kumaş ekletiyorum. Bazılarını baştan diktiriyorum. Bu sene tarzımı biraz değiştirdim. Daha özgür kıyafetler giyeceğim. Zincirler ve koca çizmeler yok.

BAŞARIMI KISKANANLŞARIN YALANLARI

Bazı ünlüler televizyon çekimlerinde bana çok yakın davranıyor. Dışarıdaysa görmezlikten geliyor. Arkamdan konuşuyor. Bunun nedeni herhalde kıskançlık. Basında da hakkımda çok yalan haber çıkıyor. “Vatan haini”, “Evlendi boşandı” bile dediler. Bunlar hep başarıma gölge düşürmek isteyen kişilerin oyunları





 

Konserini yarıda kesti
A.A tarih 28.12.2010, 15:49 (UTC)
 Erbil'de hayranlarıyla buluşan İsmail YK, güvenlik güçleri ile izleyiciler arasında yaşanan gerginlik nedeniyle konserini yarıda kesmek zorunda kaldı.


KONSERİNDE OLAYLAR ÇIKTI - Foto - galeri

Güllüoğlu Erbil Şubesinin stadyumda düzenlediği konserde İsmail YK, bazı aksaklıklar sebebiyle sahneye iki saat gecikmeyle çıktı. Bu sürede sık sık İbrahim Tatlıses'ten şarkılar seslendirilerek, konseri izlemeye gelenler sakinleştirilmeye çalışıldı.

İsmail YK'dan önce sahneye sanatçı Lal ve şovmen Okan Karacan çıktı.

Güvenlik önlemlerinin yetersizliğinden dolayı, izleyiciler ile güvenlik görevlileri arasında zaman zaman kavga çıktı. Görevlilerin sert tepkisine bazı izleyiciler karşılık verince ortaklık karıştı.

Ünlü şarkıcı İsmail YK'nın sahneye çıkmasıyla sakinleşen izleyiciler, bu kez de sahne ile aralarına adeta “etten duvar” ören güvenlik görevlilerine tekrar tepki gösterdi. Tepkilerin sürmesi ve güvenlik güçlerinin müdahalesi üzerine, birkaç şarkı seslendiren sanatçı İsmail YK, konserini yarıda keserek sahneden ayrılmak zorunda kaldı.

Kerkük'ten İsmail YK'yı izlemeye gelen ve güvenlik güçlerinin müdahalesi ile yaralanan Muhammed Civat, “Biz buraya konser izlemeye mi yoksa dayak yemeye
mi geldik? Çok kalabalık olmamasına rağmen bize dayak attılar. Benim kafama silah dipçiği ile vurdular, sonrasını hatırlamıyorum, bayılmışım” dedi.

Konser sırasında yaralanan 7 izleyici, olay yerindeki sağlık görevlilerince tedavi edildi.
 

Yozgat'ta İsmail Yk İzdihamı
Halit Yılmaz tarih 28.12.2010, 15:46 (UTC)
 YOZGAT'TA İSMAİL YK İZDİHAMI Oy ver




Yozgat'ın Sorgun İlçesi'nde bu yıl yapılan 3'üncü Geleneksel Gurbetçiler Şöleni'nde sahne alan İsmail YK'nın konserinde izdiham yaşandı. Sorgun'da 10 bin kişinin izlediği konserde sanatçının hayranlarından bazıları ezilme tehlikesi yaşarken, bazı hayranları ise sahne ortasında baygınlık geçirdi. Sorgun Belediye Meydanı'nda yapılan şölene AK Parti Yozgat Milletvekili A. Kadir Akgül, Yozgat Valisi Necati Şentürk, Sorgun İlçe Kaymakamı Ertuğrul Kılıç, Sorgun Belediye Başkanı Ahmet Şimşek ile 10 binin üzerinde vatandaş katılırken, sanatçılar İsmail YK, Serdem Coşkun ve Burçak Güneş ise konser verdi. Akşam saat 20.00'de başlayan şölende ilk sahneyi Burçak Güneş alırken, ardından da Serdem Coşkun sahneye çıktı. Her iki sanatçı da söyledikleri şarkılarla alanı dolduranlara eğlenci dakikalar yaşattı.

 

Hande'nin kalbi güzel
Pınar Yılmazerler tarih 28.12.2010, 15:35 (UTC)
 

Berkay, yıllarca İzmir’deki barlarda şarkıcılık yaptı. Sonra İstanbul’a gelip ilk albümü “Ele İnat”ı çıkardı. “Taburcu” şarkısıyla müzik dünyasının dikkatini çekmeyi başaran genç şarkıcı, bu süreçte en büyük desteği Hande Yener’den aldı.


Profesyonel anlamda içine girmeye çalıştığınız müzik dünyasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Geçenlerde büyüklerimizin olduğu bir mecliste sohbet ediyor, sektör hakkında konuşuyorduk. Dediler ki; “Bu iş gün geçtikçe daha da aşağı çekiliyor”. Doğru, çünkü insanlar şarkıcılığı jübile yapmak zannediyor. Yani bir manken 32 yaşına geliyor ve şarkıcı olmaya karar veriyor. Futbolcu bir süre oynuyor, sonra şarkıcı oluyor. Köşe yazarı şarkıcı oluyor. Oysa şarkıcılık ciddi bir iştir. Emek gerektirir. Bilgi, birikim, özveri gerektirir. İngilizce’yi bilmezsen konuşamazsın, notayı da bilmezsen okuyamazsın. Ben “Herkes nota bilmeli” demiyorum ama şarkıcılık ayrı bir iştir. İbrahim Tatlıses Türkiye’nin en önemli sesi. Nota bilmiyor ama adam şarkıcı. Çünkü bu işe ömrünü vermiş. Fakat yıllarca mankenlik yapmış birinin gelip şarkı söylemesini anlayamıyorum!

O zaman eski manken Demet Akalın’ın da bugün şarkı söylemesine kızıyorsunuz, öyle mi?

- İbrahim Tatlıses örneğiyle Demet Akalın örneği yakın. Tabii ki sesleri aynı teraziye konulamaz bile ama Demet Akalın da kendini son derece iyi geliştirmiş, her geçen işte daha iyi şarkı söylemiş ve daha başarılı iş yapmış bir kadın. Bu kadın alkışlanabilir ama onun gibi mankenlikten gelme 20 tanesi de yuhalanmalı. Bu iş, özel bir iş. İnsanların saygı duyması lazım. Yoksa ben de takayım steteskopu boynuma, tansiyon ölçmeyi öğreneyim, ilaç vereyim, nabız ölçeyim ve “Doktorum” diyeyim!

HER YERDE SAHNEYE ÇIKMAM

Bir de gece kulübünde şarkı söyleme taraftarı değilmişsiniz, neden?

- İnsanlar artık şarkıcılıkta bekledikleri ilgiyi yakalayamadıkları için daha kolay ulaşılabilir yerlerde çıkıyorlar. Bu ülkede 100 lira veren herkes bara gidip bir şarkıcıyı en önden izleyebiliyor. Bu böyle olmamalı. Benim babam diyor ki; “Eskiden Orhan Gencebay’ı izleyebilmek için sinemaya giderdik”. Para da el değiştirdi. Eskiden para, kadının sandalyesini çeken adamdaydı. Ceketinin önünde ilikleyen adamdaydı. Şimdi para ne yazık ki onlarda da değil. Her şey değiştiği için ben gece şarkı söylemeyi pek istemiyorum.

Şarkıcıların geçinebilmek için gece kulüplerinde sahneye çıkması bence çok normal. Siz daha çok yenisiniz, albümünüzün satacağına nasıl bu kadar inanıyorsunuz?

- Geçinebilmekten ziyade, bugün 20 bin kişiye ulaşabiliyorsanız, yarın 200 bin kişiye ulaşmak için insanların gittiği yerlerde bulunmanız gerekiyor. Gece kulübü de öyle. Ben yıllarca İzmir’de barlarda çıktım. Albüm çıkalı yaklaşık iki ay oldu. Bursa, Antalya, İzmir, Ankara, Kıbrıs ve Almanya’dan konser teklifleri geldi. Ama prodüktörüm beni göndermiyor.

Neden?

- Hedeflediğimiz yer büyük konser alanları. Oralara ulaşabilmem için de tabii ki belirli aşamalardan geçeceğim. Ama bu konuda seçici olacağım. Her yerde sahneye çıkmayacağım. Her tesisatla şarkı söylemeyeceğim. Kendi ekibimi hiçbir zaman bozmayacağım. Kendi orkestram olacak, benimle birlikte her yere gidecek. Diyecekler ki; “Bu adam yeni çıktı, bunu yapabilir mi?” Bu adam albüm yapmadan önce de kendi ekibiyle gidiyordu her yere.

KLİBİM HARİKAYDI

İyi de neden gidemeyesiniz ki?

- Benden daha popüler insanlar bugün İzmir’e konsere çağırılıyor, organizatörler diyor ki “Orkestra, yol hep masraf. Biz buradan orkestra ayarlayalım, masraf olmasın”. Benden daha popüler insanlar bunu kabul edip, gidiyorlar. İşte ben bunu asla yapmayacağım. Çünkü yaptığım müzik her gittiğim yerde kolayca çalınabilecek bir müzik değil. İyi bir iş olsun istiyorum. Hep farklı şeylerin peşindeyim. Mesela klibimde de elim gözüm bağlıydı.

Klipte gözleri kapatmak büyük bir farklılık mı?

- Kimsenin yapmadığı bir şey yapmak istedik. Ciddi bir bütçe harcadık. Işık, renk, her şey harikaydı. Oynayan kız arkadaşımız, kostümlerimiz çok kaliteliydi. Hiçbir şey ucuz değildi. Gözlerimi bağlayınca insanlar eleştirdi; “Bu adam yeni çıktı, neden yüzü görünmüyor” diye. Ama bizim öyle bir kaygımız yok.

Harcanan paralar, farklı işler sizi şöhret yapmaya yetecek mi?

- Benim için en önemlisi güzel işler yapmak. Şöhret derdinde değilim. Benim bu piyasadan çok arkadaşım olduğu için, birçok insanla beni yakalamışlar gibi çekiyorlar, sonra da benimle röportaj yapmak istiyorlar, ben de “Ben size ne diyeceğim” diyorum. Yanımda sevgilim yok, özel bir kadın yok. Benim şarkım var, ben varım, klibim var. Çok büyük bir ekibim var.

AŞK PROBLEM DEMEK

Aşka yer yok mu bu kalabalık dünyada?

- Olmaz olur mu? Aşk aslında en kalabalıkta bile zaman bulabilir. “Zamanım yok” gibi şeyler aptalca yalanlar.

Aşk var mı peki?

- Şu an yok ama dönem dönem oluyor. Güzel şeyler oluyor.

O yaşananlar aşk mı gerçekten?

- Gerçek aşkı bildiğim için yaşadığım insanlara da saygısızlık etmek istemem. Hepsi güzel ilişkiler diyelim. Zamanında tabii aşık oldum. Ama son dönemdeki kişilere aşık değildim.

Nasıl birisiniz aşıkken?

- Aşıkken sakin bir adamım. İşimi severim. Hayatım yine aynı devam eder. Sadece sinemaya arkadaşlarımla geliyorsam, yanıma kız arkadaşım eklenmiş olur. Tabii yalnız kaldığımızda sohbetler, sarılmalar, öpmeler olur... Ama ben aşkın olumlu olduğunu düşünmüyorum. Aşk problem demek. Çünkü telefonunu açmazsın, hayatındaki kadın “Neden telefonunu açmadın, neredeydin iki saat” diye söylenir. Seninle samimiyimdir, beni ararsın bir kahve içelim diye, “Neden aradı seni” der...

Olumlu tarafı var mı peki aşkın?

- Güzeldir. Hoşuna giden kişiyi öpmek istersin. Hoşuna gittiği sürece de devam eder.

Hazımlı kadın

Benim arkadaşım diye söylemiyorum ama Hande Yener’in kendine ait bir duruşu var. Başarısı göz ardı edilemez. 20 bin, 30 bin albüm satan bir ülkede 70 bin, 80 bin satışlara ulaşmışsa, bu kadın başarılıdır. Bu kadının kalbi de güzel. Hande’nin bana yardım etme, destek olma zorunluluğu yok. Ama benimle birlikte fotoğraf çektiriyorsa, “Bu ülkede ancak sekiz yılda bir star gelir ve bence son beş yılın en iyi sesi Berkay” diyorsa, bu onun bazı şeyleri ne kadar hazmettiğini gösterir.





 

Cep telefonunda büyük tehlike
AA tarih 27.12.2010, 18:07 (UTC)
 Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Meral Sönmezoğlu, cep telefonlarının, mikrobik hastalıklardan korunmak için her gün dezenfekte edilmesi gerektiğini belirtti.

Doç. Dr. Sönmezoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, sürekli elle temas edilen cep telefonlarının temizlenmemesi halinde hastalık bulaştırdığını belirtti.

Gündelik hayatta sürekli kullanılan cep telefonlarının yararının yanı sıra hastalık da saçabildiklerine dikkati çeken Sönmezoğlu, telefon üzerinde üreyen bakterilerin ağıza, buruna girdiğini ve o bölgelerde enfeksiyona neden olabildiğini ifade etti.

Cep telefonlarının, mikroorganizmaların tutunarak üreyebildikleri iyi bir yüzey olduğuna işaret eden Sönmezoğlu, şu bilgileri verdi:

“Cep telefonları tıpkı klozet kapakları, kapı kolları gibi mikroorganizma yuvalarıdır. Günlük hayatımızda elimizi dokundurduğumuz pek çok yerden aldığımız mikroorganizmalar, ellerimiz aracılığıyla cep telefonlarına geçiyor. Cep telefonları da belirli bir ısı yayıp, sıcak oldukları için mikroorganizmaların rahatça üremelerine olanak verir. Bunlar da özellikle mukoza olan, hassas yerlerde enfeksiyon yayılmasına neden oluyor. Diğer bir deyişle cep telefonları mikropları ağıza ve buruna iten iyi bir yüzeydir. Özellikle açık bir yara veya sivilce varsa orayı enfekte eder.

Bu nedenle kişiye özel cep telefonlarının, başkası tarafından kullanılması durumunda hemen dezenfekte edilmesi gerekiyor. Hiç kimsenin eli steril değildir. Cep telefonları, mikrobik hastalıklardan korunmak için her gün dezenfekte edilmelidir. Sadece kişinin kendisinin kullandığı telefon ise yine sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez temizlenmelidir. Bu dezenfekte işlemi için aşındırıcı etkisi olmayan ıslak mendiller kullanılabilir. Ayrıca cep telefonlarına özel dezenfektan mendiller de kullanılabilir.”


 

<- Geri  1  2  3 Devam -> 
 
 
  [umfrage]  
Facebook beğen  
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol